Filistin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmed ed-Dik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, basın ve insan hakları kuruluşlarını Ebu Akile’nin öldürülmesi olayı için UCM’ye başvurmaya çağırdı.
UCM başta olmak üzere açılacak tüm davalarda Ebu Akile evrakının takipçisi olacaklarını belirten Dik, “Ebu Akile, yalnızca İsrail’in barbar siyasetinin değil tıpkı vakitte milletlerarası ikili standardın da kurbanı oldu.” dedi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Dik, İsrail’in işgal altındaki Filistin’de savaş kabahatleri ve insanlığa karşı kabahatler işlediğine dair kuşkular olduğuna karar veren UCM’nin sessiz kalarak, şu ana kadar işlenen kabahatlerle ilgili soruşturmalarda somut bir adım atmadığını söyledi.
Filistin Dışişleri Bakanlığından daha evvel yapılan yazılı açıklamada ise vazifesini yaptığı sırada öldürülen Katar merkezli Aljazeera televizyonunun tecrübeli bayan muhabiri Tatlı Ebu Akile’nin “İsrail terörizminin kurbanı” olduğu belirtilmişti.
Ne olmuştu?
Katar merkezli Aljazeera televizyonunun tecrübeli saha muhabiri Hoş Ebu Akile, İsrail askerlerinin bu sabah işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Cenin Mülteci Kampı’na düzenlediği baskını takip ettiği sırada İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.
Misyonunu yaptığı sırada ve üzerinde “basın” yazılı çelik yelek giydiği halde İsrail askerlerince gerçek mermiyle vurularak başından ağır yaralanan Ebu Akile ömrünü yitirmişti.
Al Jazeera’nin birinci jenerasyon saha muhabirlerinden 51 yaşındaki gazeteci, İsrail’in işgal altındaki topraklarda Filistin halkına yönelik hücumlarını kayıt altına almak için uzun müddettir bölgede çalışmalar yürütüyordu.
Kudüs’te 1971’de doğan Ebu Akile, Ürdün’deki Yermuk Üniversitesi Gazetecilik ve Medya Kısmı mezunuydu.
Cenin Kampı’na bu sabah baskın düzenleyen ve bir Filistinliyi gözaltına almak için meskeninin etrafını kuşatan İsrail güçleri ile Filistinliler ortasında olaylar çıkmıştı.