Aslında tek bir yanıt yeter… MHP yayın organı TürkGün sordu: 15 Temmuz’dan ders çıkardık mı
MHP’nin yayın organı Türkgün’den Yıldıray Çiçek, “15 Temmuz’dan ders çıkardık mı?” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazıda FETÖ’nün belinin 15 Temmuz sonrası birçok alanda kırılmış olsa da yine de birçok alanda kripto olarak devam ettiği belirtilirken “Senin FETÖ’cün kötü, benim FETÖ’cüm iyi” mantığının hakim olması bu kripto damarı güçlendirdiği görüşü savunuldu.
“MHP’nin sesi” konumundaki gazetede yer alan “Siyasi menfaat ve çıkar ilişkilerinin, ekipleşmenin olduğu yerde de bu ilişki ağı zaten çeşitli bahanelerle meşrulaşmaktadır” satırları akıllara son günlerde futbol dünyasında yaşananları getirdi.
“ADAY OLMA” BASKILARINA RAĞMEN NASIL HİÇBİR ŞEY YOKMUŞ GİBİ DAVRANABİLİYOR
Bilindiği üzere, 18 Temmuz’da yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı seçimlerinde kulüplerin bütün itirazlarına rağmen, iki telefonunda FETÖ’nün haberleşme uygulaması By-Lock çıkan Mehmet Büyükekşi yeniden aday oluyor.
Peki…
Tüm bu “aday olma” baskılarına, dört büyük kulübün de adaylık için imza vermemesine, FETÖ ile iltisakına rağmen Mehmet Büyükekşi hiçbir şey yokmuş gibi nasıl davranabiliyor?
Nasıl Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri böyle tartışmalı bir isme yaşam boyu onur ödülü verebiliyor.
SERVET YARDIMCI “MALUM KİRLİ YAPI” DEDİ
Bunda hiç şüphesiz Külliye’nin verdiği bir el var.
Odatv, “Servet Yardımcı’ya Külliye’den baskı: Çekil… Ve adaylıktan çekildi” başlıklı haberiyle yaşananları dün özetledi.
UEFA İcra Kurulu Üyesi ve Türkiye Futbol Federasyonu Başkan adayı Servet Yardımcı’ya Cumhurbaşkanlığından adaylıktan çekilmesi yönünde bir baskı yapıldı.
Ve seçimi kazanması muhtemel Servet Yardımcı, şu sözlerle adaylıktan çekildi:
“En büyük hedefim ve hayalim, Türk futbolunda ve UEFA’da elde ettiğim birikimi ülkemize kazandırmak ve Türk Futbolu’nun hak ettiği marka değerini elde etmesini sağlamak olduğu halde; sahip olduğum karakter ve terbiye ile tamamen ters, yaptıklarımla ve tecrübelerimle asla örtüşmeyecek iftiralarla dolu kirli bir operasyona maruz kaldım. TFF başkanlığına adaylığımı açıklamamın ardından, malum kirli yapı tarafından mevcut sistemin devam edebilmesi adına başlatılan kumpas, Rizeli Yardımcı ailesinin ve benimle birlikte yola çıkan insanların geçmişiyle ve ahlâkıyla asla bağdaşmayacak şekilde, yalanlarla, iftiralarla, kumpaslarla, şahsımı, ailemi, onurumu, haysiyetimi, itibarımı, hedef almaktadır.
Sahip olduğum aile terbiyem, edebim, yetiştirilme şeklim, böyle kirli bir düzenin karşısında durmama, bana inanan, benimle birlikte yola çıkan insanların da kumpaslarla karşı karşıya kalmasına asla izin vermez. Türkiye’nin her kesimi tarafından değişmesi talep edilen bir futbol yapısının devam edebilmesi adına böyle bir operasyonla karşı karşıya kalmak, tüm futbol ailemiz adına büyük bir sorundur.”
Sadece bu örnek 15 Temmuz’dan ders çıkarıp çıkarmadığımız sorusuna yanıt veriyor.