“`html
İYİ Parti’den RTÜK’e Tepki: Basın Özgürlüğü ve Medya Sansürü
İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, TBMM’de önemli bir basın toplantısı gerçekleştirerek, RTÜK tarafından 10 gün boyunca ekran karartma cezası uygulanan Sözcü TV’nin logosunun önünde konuşma yaptı.
Çömez, basın ve ifade özgürlüğünün demokratik bir toplum için hayati bir öneme sahip olduğunu vurguladı ve şu şekilde açıklamalar yaptı:
- “İktidarımız döneminde basın özgürlükleri evrensel normlara ulaşacak. Gazeteciler, yazıları nedeniyle cezaların hedefi olmayacak ve eleştiri ile haber yapma özgürlüğü güvence altına alınacaktır. Basın üzerindeki sansür uygulamalarına karşı duruyoruz ve RTÜK’ün tarafsız, bağımsız bir yapıya kavuşmasını sağlayacağız.”
- “Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle insanların cezaevine girmemesi amacıyla gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktır. AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllarda bu sözler dile getirilmişti.”
- “Ancak zamanla AKP, bu vaatleri yerine getirmek bir yana, özgür medyayı baskı altında tutmayı artırdı.”
Çömez, son dönemdeki sansür uygulamalarına dikkat çekerek, “Sözcü TV’nin ekranlarının kapatılması tarihte eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Halk TV’ye de benzer bir ceza verilmişti ama yürütmenin durdurulması kararı nedeniyle şu an için uygulanmıyor.” şeklinde konuştu.
“Ülkemizi Bu Duruma Düşürmeye Kimsenin Hakkı Yok”
Türk medyasının itibarlı isimlerinden bazıları, sadece gazetecilik yaptıkları için cezaevinde yattıklarını belirten Çömez, “Birçok gazeteci, Türk milletine doğru haberler sunmaktan dolayı cezaevindeler. Aynı zamanda, İmralı cezaevinde bulunan terör örgütü elebaşının kurduğu çalışma alanlarından yayın yapılıyor ve bu durumun sorgulanması gerekir.” dedi.
Çömez, terör örgütüne mensup kişilerin uluslararası sahnede serbestçe aktivite gösterdiğini ve bu durumu eleştirerek, “Bu insanlar cezaevinden dışarıda iken, basın mensuplarının susturulması kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
“BOP’nin Aktif Olmaya Devam Edeceği Uyarısı”
PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çömez, “Bu süreç bir tiyatrodan ibaret olacak. Sözde silahların yakılacağı gösterim, Türkiye’ye teslim edilmeyecek ve bu durum halkı yanıltma amaçlıdır.” şeklinde konuştu.
“Milletin gözünden gerçeklerin gizlenmesi amacıyla muazzam bir medya ve propaganda gücü kullanılacak. Büyük Orta Doğu Projesi, bu oyunun arka planında işlemeye devam edecek.” dedi.
Şu anki süreçte yasal değişiklikler yapılmak istendiğini ve bunun altında yatan sebepleri sorduklarını belirten Çömez, “İmralı canisinin talimatları doğrultusunda düzenlemeler yapılıyor. Biz buna karşıyız ve her türlü yasak ve sansüre karşı duracağız.” diyerek duruşlarının net olduğunu açıkladı.
“Hesap Sorulmadığı Sürece Kendimi Fırsatçı Olmuş Gibi Hissederim”
Çömez, hakkındaki dokunulmazlık fezlekesine dair değerlendirmelerinde şunları söyledi:
“Benim hakkında cevap aradığım fezleke, basında yaptığım bazı açıklamalarla ilgiliymiş. Sağlık Bakanı’na yönelttiğim sorular karşılık bulmadı. Hükümetin aldığı kararların ve yasal süreçlerin şeffaf olmasını talep ediyorum.”
“Eğer hesap sorma fırsatı verilmezse, bu süreçte nasıl sosyal adalet sağlanır? Ben her zaman hesap soran bir siyasetçi olacağım. Eğer bu fırsatlar engellenirse, Türkiye halkına karşı sorumluluklarımızı yerine getiremeyiz.”
“`