“`html
Paris’te Bir Moda Hikayesi: Vakko’nun Doğuşu
Bu etkileyici hikaye, Paris’in dünyaca ünlü Champs-Elysees caddesinde başlamaktadır.
O yıl 1938’dir… Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün vefat ettiği yıldır.
İşte o dönem, genç bir adam, modanın kalbi sayılan bu cadde üzerindeki bir butiğe adım atar.
Hikâyemizin başkahramanı, cebinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ait pasaport taşıyan bir gençtir.
Hâlâ 25’ine basmamış birisidir.
Girdiği mağaza, farklı renk ve desenlerde eşarplar sunan bir mekandır.
Genç adam, önünde dizili olan muhteşem eşarpları dikkatlice incelemektedir.
Bohem Yolculuk: Arkama Atla
Tam o sırada, mağazanın kapısından bohem bir giyim tarzına sahip bir adam çıkar.
Adamın kollarında büyük bir paket vardır.
Paketi tezgâha bıraktıktan sonra, mağaza sahibi paketi alır ve içerisine bakmak için ayrı bir masaya yerleştirir.
Paketten, genç adamın mağazada en çok beğendiği eşarplar çıkmaktadır.
Mağazanın sahibi, satın alır ve bohem adam dükkandan çıkar.
Bu durumu gören genç, hemen arkasından fırlar ve kapının önünde mobilete binen adama yaklaşarak, sorar:
“Bu güzel eşarpları yapan sizseniz, ben de almak istiyorum.”
Bohem tarzındaki adam arkasına döner ve “Arkama atla o zaman” der.
Sigara ve Şarap Kokularının İçinde Eşarp Tasarımı
Kısa bir süre sonra, motosikletle Paris’in Saint Germain semtindeki bir eve ulaşırlar.
İlk olarak loş bir odayı ve havadaki Gauloises sigarası ile ucuz şarap kokusunu hisseder.
Oda köşesinde bir kadın, elindeki fırçayla desenler çizmektedir.
Bu başarılı eşarpların yaratıcısı o kadındır.
Bir ay içinde İstanbul’a gelecek ve bu kez, Boğaziçi, Kız Kulesi ve İstanbul silüeti olan eşarpları tasarlayacaktır.
İşte Türkiye’nin uluslararası bir marka haline gelecek Vakko eşarplarının kökeni burada atılmıştır.
Champs-Elysees’deki Adam Kimdi?
O gün Champs-Elysees caddesinde dükkâna adım atan kişi, Vakko markasının kurucularından biri olan Vitali Hakko‘dur.
Üç yıl önce kurduğu “Şen Şapka”dan sonra, eşarp sektörüne adım atmış ve kardeşi Albert Hakko ile birlikte Vakko markasını oluşturmuştur.
Üzerinden tam 90 yıl geçti.
Yakın zamanda Vakko, bu 90 yıllık serüveni anlatan bir kitabı yayımladı.
Kitabın İlgi Çekici Girişi
Bu kitap, yalnızca 1000 adet basılmış numaralı özel bir edisyondur.
Son sayfasına kadar büyük bir heyecanla okudum ve içindeki fotoğrafları inceledim.
Kitabın girişinde şu anlamlı cümle yer alıyor: “Cumhuriyet’in ilk 100 yılını geride bıraktığı bir zaman dilimi ve büyük bir yolculuğa eşlik etmenin mutluluğu…”
Bodrum’da Lüks Alışveriş Haftası
Dün Bodrum’da “Luxury Shopping Week” adı altında ilgi çekici bir etkinliğin açılışı gerçekleştirildi.
Geçen hafta merak ettiğim için Bodrum’daki Mandarin oteline uğradım.
Mandarin, Doğu Akdeniz’in en göz alıcı oteli haline geldiğini öğrendim.
Beni şaşırtan şey, otelin içinde bir lüks caddenin olduğuydu.
Tüketim alışkanlıklarını zenginleştiren yeni mağazalar açılmıştı, Louis Vuitton gibi markaların burada bulunması oldukça ilginçti.
Aralarındaki Vakko mağazası ise gurur kaynağımız oldu.
Bir Türk Markası Olarak Lüks Bilincinin Yükselişi
Ailenin yeni kuşak lideri Cem Hakko öncülüğünde, Vakko markası şimdi dünya çapında tanınan lüks markalarla yarışıyor.
Vitali Hakko, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde yalnızdı, fakat şimdi Türkiye’nin en büyük lüks markaları arasında yer alıyor.
Müzikten İlham Alan Bir İkinci Nesil
Cem Hakko, “Gücümü müzikten alıyorum” diyerek hayatını müziğe adadığını her zaman vurgulamaktadır.
Türkiye’nin ilk özel müzik radyosunu kuran öncülerden biridir.
Power FM hâlâ Türkiye’nin en sevilen radyo istasyonlarından biri olarak varlığını sürdürüyor.
Geçmişte Yaşanan Bir Vitrin Deneyimi
Kitabı okurken geçmişte yaşadığım bir olayı düşündüm.
1990’lı yılların sonlarında Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni olduğum dönemde, bir gün Tansu ile Ak Merkez’deki Beymen mağazasını dolaşırken, bir satış görevlisi yanımıza yaklaştı ve yardımcı olmak istedi. O an yalnızca vitrin gezmekte olduğumuzu söyledim ama yine de kahve ikramında bulundu.
Yazımın Yayınlandığı Gün Gelen Telefon
İki gün sonra “satış görevlisi” konulu bir yazı yazdıktan sonra, telefonum çaldı. Arayan Vitali Hakko’ydu.
“10 dakikalığına yanınıza gelebilir miyim?” dedi.
Alarm zilleri çalmaya başladı, çünkü Beymen’den bahsetmiştim ama beni ziyaret sırasında robun kutusu ile teşekkür etmek için geldiğini söyledi.
“Buraya sadece teşekkür etmek için geldim”
Cömertliği ve düşünceliliği ile bir anının parçası haline geldi.
Kendimizi Yeniden Tanımlamak
O gün, bazı kelimelerin anlamını gözden geçirdim. Artık “sekreter” yerine “asistan”, “şoför” yerine “ulaşım görevlisi” ve “hizmetçi” yerine “yardımcı” terimlerini benimsedim.
Vakko’nun Geleceği
Şu an Cem Hakko’nun yönettiği Vakko markası, kültürle dolu bir geçmişin ötesine geçiyor. Kitap, “Gurur duyuyorum” cümlesi ile başlıyor ve geçmişten alınan derslerle dolup taşıyor.
Kitabın sayfaları arasında, “Cumhuriyete şapka çıkaran marka…” tanımlaması yer alıyor.
Teşekkür Edilenler
Vakko, 1988’de 50. yılını kutlarken, davetiyesinde şu ifadeleri kullandı: “Vakko, 50 yılını Cumhuriyet reformlarına borçludur.”
Zamanın Ölçümü
Kitap boyunca yer alan mottolar, yönetim derslerinde okutulacak cümlelerle dolu.
Mesela, “Zaman, zamansızlıkla ölçülür…” veya “Her ayrıntı bir ana renktir…” gibi ifadeler son derece etkileyici.
Modanın Düdüğü
Kitapta her Vakko ürününün bir düdüğü olduğunu belirten bölümler mevcut. Hayat boyunca var olan çeşitli deneyimleri ele alan bu ifadeler, zihnimde yeni düşünceler yarattı.
Yüksek Standartlar Ortaya Çıkıyor
Vakko, en çekici ve ikonik modeller için ünlü isimlerle çalışarak büyümeye devam ediyor.
Gelecekte Alışveriş Deneyimim
Geçen hafta Mandarin’de gezinirken, eşim ve kızımın bir tanınmış markanın kapısından dönmesini anımsadım. Randevuları olmadığını duyuran snob bir çalışan, onları içeri almadı.
Hayat tarzı, deneyim ve misafirperverlik arasındaki dengeyi Vakko koleksiyonlarında görmek beni gururlandırıyor.
İnsan Odaklı Lüks Anlayışı
Kapıdaki insana daima “müşteri” değil, “misafir” gözüyle bakmak önemlidir.
Bu yaklaşımı iyi bilen markalar, başarılarına devam edeceklerdir.
Ülkemizdeki bu markalarla gurur duyuyor ve hiç çekinmeden destekliyorum.
(*) “Vakko; Bir Vakko Kitabı”, Vakko Grubu’nun proje kitabıdır, Hazırlayan: Salon Couture Books, Metin: İzzeddin Çalışlar, 2025.
“`